Hyaluronik asit moleküler boyutuna göre kategorize edilir. Burada yüksek moleküllü ve düşük moleküllü hyaluronik asitten bahsediyoruz.
Yüksek moleküllü hyaluronik asidin cilde düşük moleküllü hyaluronik asitten çok daha kolay nüfuz etmesi mantıklıdır.
Bu nedenle, kozmetik amaçlı hyaluronik asit ya ezilmiş ya da parçalanmış olmalıdır.
Parçalanmış veya ezilmiş hyaluronik asit, kozmetiklerin içerik listesinde (INCI) Hidrolize Sodyum Hyaluronat olarak etiketlenir.
Bu düşük moleküllü hyaluronik asit elbette mikroiğneleme için de kullanılmalıdır.
Mikroiğneleme uygulamaları için bir hyaluronik serum için sterilite mutlak bir zorunluluktur!
Kozmetik literatürü genellikle bir hyaluronik asit preparatının mikroiğnelemeden sonra, delme kanalları hala açıkken uygulanması gerektiğini, böylece delme kanallarından cilde nüfuz edebileceğini açıklar.
Bu durumda da, enfeksiyon ve enflamasyon riskini en aza indirmek için sadece steril ürünlerin kullanılması ve bunların da steril bir şekilde cilde uygulanması esastır.
Hyalüronik asit ile birlikte mikroiğneleme tedavilerinin sonuçlarını iyileştirmek için, hyalüronik asit serumu genellikle mikroiğnelemeden önce cilde uygulanır ve ardından bir dermapen veya dermaroller kullanılarak doğrudan cilde enjekte edilir.
Bu durumda, kullanılan serumun sterilliği ve steril bir çalışma yöntemi kesinlikle gereklidir.